Message of the Chairperson

Kadim dönemlerden beri var olan, tarih boyu günün ihtiyaçlarına göre sürekli yenilenen, gelişen bir endüstri limancılık. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili doğudan batıya uzanan bir yol üzerinde kurulmuş. Bu topraklar, tarih boyu birçok medeniyete kucak açarken pek çok kritik önemdeki limana da sahip olmuş. Günümüzde de tarih boyu olduğu gibi ticaretin çok büyük kısmı deniz yoluyla yani limanlar üzerinden gerçekleşiyor. Ülkelerin ekonomik yapısı, küresel talebin dinamikleri değiştikçe üretilen ürünler değişime uğrayabiliyor. Örneğin doksanlı yıllara kadar ihracattaki payı çok düşük seviyede olan otomobil sektörü Avrupa gümrük birliği anlaşması sonrası güncel otomobil modellerinin Türkiye’de üretilmesi ile ihracatta en yüksek değer alan sektör haline geldi. Limancılık sektörü ve limanlarımız bu duruma uyum sağladılar ve yine otomotiv ihracatının çok büyük kısmı limanlarımız üzerinde deniz yolu ile yapılmaya devam ediyor. Benzer şekilde geçmişte ihracatçı olduğunuz bir ürün grubunda da değer zinciri değişimleriyle ithalatçı konuma geçebiliyoruz. Akış ne yönde olursa olsun hep devam ediyor ve bu akışı sağlayan en önemli aktörlerin başında limanlar geliyor. Kısaca sektörler, ürünler ve ticaretin yönü konjonktürel etkilerle değişse de liman ihtiyacı hep devam ediyor, limanlar dış ticarette üstlendikleri bu kamusal rolü durmaksızın yerine getiriyorlar.

Yakın dönem hafızamızda COVID19 pandemisi nedeniyle karantinaya alınan dünya limanlarında ve buna bağlı olarak küresel ticarette oluşan aksamalar kuvvetli bir yer tutuyor. Ürün erişimi sınırlanırken, fiyatların astronomik olarak artışını da içerir bir dizi ekonomik, sosyal etkiyi hep birlikte yaşamıştık. Limanların kamu yararına olan rolünü geçtiğimiz yıl 6 Şubat günü yaşadığımız seri deprem afetlerinde de başka bir perspektifte gözlemledik. Kara, hava ve demir yolu ulaşımlarında oluşan aksamalar sebebiyle iş makinası, yaşam konteyneri gibi elzem ekipman ve yardım malzemelerinin ulaşımında deniz yolu ve liman kanalının kullanılması kritik bir rol oynadı. Beklenen Marmara depremi ve risklerinin yönetiminde de yine limanların kritik rolü olacağı aşikardır.

Küresel dünya medeniyetini birbirine bağlayan gerek yük ve gerekse yolcu hareketiyle ülkelerin dış ticaret gerçekleşmelerinin büyük payında rol alan, kesintiye uğraması halinde dünya ekonomisini krize sürükleyebilen, afet yönetiminde merkezi rolü olan, deniz üstü enerji üretimi geliştikçe bunun sürekliliğini sağlamakta kritik öneme sahip limancılık sektörü için yapılabilecek en kısa tarif “kamu yararı sağlayan stratejik sektör” olarak yapılabilir.

İşte bu stratejik sektörü temsil eden TÜRKLİM kurulduğu 1996 yılından bu yana Türkiye’de limancılık sektörünün sesi olmuş, limanların ekonomik ve sosyal değer yaratma yeteneklerini güçlendiren politikaları geliştirmiş ve savunmuştur.

TÜRKLİM, ülkemizde limancılık sektörünün güçlü ve tek sivil toplum örgütü olarak sektöre ilişkin sürdürülebilir uygulamaları geliştirmeye ve limanların denizcilik sektörlerine ve ülkemize verdiği hizmetleri sürekli iyileştirmeye ve üyelerinin ortak sorunlarını ele alarak çözüm alternatifleri geliştirmeye odaklanmıştır. TÜRKLİM sektörümüzün sürdürülebilir gelişimini, kamu menfaatlerini dikkate alarak destekleyen, kamu idaresi nezdinde yüksek itibarlı bir konuma sahip. TÜRKLİM bu konumunu ezber söylemlerden uzak, yapıcı, eyleme yönelik doğru veri ile doğru analizlerle sektöre ait doğru bilgi ve stratejiler üretilmesine ve bu değerli bilginin kamuoyu ile paylaşımına verdiği önem, diğer sektörel dernekler ve sivil toplum kuruluşlarıyla hedefe yönelik iş birlikleri kurma gibi temel değerlerinden alıyor.

TÜRKLİM, 2016 yılında yayınlanan Türkiye’nin de imzacısı olduğu “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”ni benimsemektedir. 17 başlıkta verilen kapsam içerisinde seçtiği odak alanlarıyla dış ticaretimizin ve Türkiye limancılık sektörünün gelişimi içi çalışmakta, toplumun yararına daha temiz, daha güvenli ve çevresel açıdan sürdürülebilir yarınları hedeflemektedir.

TÜRKLİM olarak sürdürülebilirliğin iklim boyutunda sektörümüzün karbon-nötr olma hedefine yönelik yeşil ekonomi dönüşüm yol haritasının oluşturulması ve hayata geçirilmesi gündemimizde önemli yer tutuyor. Yeşil limancılık ve bunun gerektirdiği mevzuatsal, süreçsel, teknolojik ve yatırım ihtiyacı gereği finansal konuları bir denge içerisinde ele alarak çözüm önerileri oluşturmak sürdürülebilir limancılık vizyonumuzun önemli bir parçasını oluşturuyor.

İşin teknik tarafında sürdürülebilir limancılık için ise artan gemi büyüklükleri başta olmak üzere, ülkemizin büyüme vizyonu ve deprem riskleri kapsamında ihtiyaç duyulacak kapasite artışları için yatırımların önünün açılması çalışma gündemimizde önemli bir yer tutuyor. Sektörümüzün kısıtlı liman alanlarını geliştirerek gelecek nesillere güvenle aktarması için daha verimli ve güvenli operasyon kurgusu gereksinimimiz var. Bunun için hem güncel teknolojiden (elektrifikasyon, yapay zeka, 5G, IoT vb.) faydalanacak, hem uzun vadeli yüksek bedelli yatırımların önünü açacak uygun bir yapı kurgulayacak ve hem de limanlara demiryolu bağlantıları ve diğer intermodal kapasitelerin gelişimini destekleyecek çözüm önerileri oluşturmayı görev kabul ediyoruz.

Sürdürülebilirliğin insan yani yetenek boyutunda ise toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunu çalışarak sektörümüzde daha fazla kadın istihdamı sağlayacak öneriler oluşturmayı hedefliyoruz. Kariyerport inisiyatifimizle sürdürdüğümüz limancılık mesleklerine yönelik sınav ve belgelendirme süreci ile de nitelikli yeteneklerin kazanılmasına destek veriyoruz. Dernek bünyesinde organize ettiğimiz eğitimler, sektörel çalışma grupları, uzman katılımcılarla webinarlar, iş güvenliği, dijitalleşme, siber güvenlik gibi konuları kapsayan çalıştaylar ile kazandığımız yeteneklerin geliştirilmesi ve sektörde tutulmasında rol oynamaya devam ediyoruz.

TÜRKLİM bu hedef ve eylemlerle, limancılık sektörü üyelerimizin kamu idaresi nezdinde de stratejik önceliği olan bir hüviyet kazanması, liman işletmelerimizin hizmet ihracatçısı konumu elde etmesini, piyasa ve denizcilik sektörü bütüncül beklentileriyle şekillenen yatırım ihtiyaçları için engelleri ortadan kaldıracak doğru modellerle kamu yararı dahilinde hayata geçirilmesi önerileri oluşturma ana gündemleriyle faaliyet göstermekte, daha iyi bir gelecek için var gücüyle çalışmaktadır.

Saygılarımla,

Hamdi ERÇELİK
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı